Ana Sayfa İş Dünyası “Başarının ilk adımı başarısız olmaktır”

“Başarının ilk adımı başarısız olmaktır”

Kütahya Porselen Yönetim Kurulu Başkanı, Sema Güral Sürmeli, iş hayatında kadının yerinden, soysal sorumluluk projelerine, nasıl bir 2018 geçirdiğinden 2019 yılından beklentileriyle ilgili sorularımızı yanıtladı. Sema Güral Sürmeli,  “İş hayatına atılacak gençlere ve kadınlarımıza ilk tavsiyem asla pes etmemeleri.  Zamanla o başarısızlıklardan ders alarak, daha çok çalışarak ve en önemlisi hayal ederek yola devam etmek gerekir” dedi. Kütahya Porselen’in kaptan köşkündeki isim olan Sema Güral Sürmeli’yle özel bir röportaj gerçekleştirdik.

Röportaj: Akın Güler

Sema Hanım kişisel olarak nasıl bir 2018 geçirdiniz?

2018 ben ve ailem için güzel bir yıldı. Evlatlarımın başarıları ile gururlandığım sağlıkları ile şükrettiğim bir yıl oldu.

2018’de sizi en mutlu eden olay/olaylar hangileriydi?

Mutlu olduğum anlardan bir tanesi doğum günümde “Aşk Bende” isimli şiirim sanatçı dostlarım tarafından bestelenip seslendirilmesi benim için büyük bir sürpriz oldu. Sevgili dostlarım Dilek Yüzlüer ve Aylin Taşçı  tek şarkılık Cd hazırlayarak beni çok mutlu ettiler. Yine işimle bağdaştıracağım, 2018 NG şirketlerimiz için ödüllerle dolu bir yıl oldu. Çalışma arkadaşlarımızla çok güzel başarılara imza attık ve 2019 hedeflerimizi daha da yükselttik.

Peki en çok üzüldüğünüz olaylar hangileri?

2018 yılında çok şehit verdik. Şehitlerimiz ve aileleri için çok üzüldüm, acılarını derinden paylaşıyorum. Ancak şehitlerimizin ve ailelerinin acıları ne yazık ki ülkemizde yeteri kadar hissedilmiyor. Sosyal  ve magazinsel konular bu büyük acının önüne geçiyor. Bu da beni daha da çok üzüyor. Vatanımız ve bayrağımız için kendilerini feda eden gencecik evlatlarımızı saygı ve rahmetle anıyor, ailelerine sabırlar diliyorum. Ayrıca  kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddetin bitmediği ve her geçen gün arttığını görmek beni derinden üzüyor. Üstelik kadına şiddet uygulayan bu kişiler cezalandırılmıyor ve bu suçun işlenmemesine  dair hiçbir yaptırım olmadığı için de cinayetlerine yenileri ekleniyor. Umuyorum ki bu üzücü olayların 2019 da son bulması,  kadınlarımıza toplumda hak ettiği değerin verilmesi en büyük dileğim.

Sosyal sorumluluk alanında önemli işler yapan Nafi GÜRAL Eğitim Vakfı’nı bir de sizden dinleyelim. Nasıl kuruldu, neler yapıyor, devam eden ve planladığınız projeler neler?

Nafi Güral Eğitim Vakfı, babam Nafi Güral tarafından 2010 yılında kuruldu. Vakfın Başkanı annem Gülsüm Güral ise her zaman vakfın en büyük destekçilerinden biri oldu. Bizler, gençlerin topluma ve ülkesine yararlı, meslek sahibi, iyi eğitimli, ahlaklı, çevreye ve doğaya saygılı birer birey olması için eğitimleri ile ilgili konularda faaliyetlerde bulunuyoruz. Bu doğrultuda hiçbir kâr amacı gütmeden Hediye Güral Anaokulu, Nafi  Güral Fen Lisesi, Ali Güral Anadolu Lisesi isimlerini taşıyan eğitim kurumları inşa ettik. Aynı zamanda tarihimizi ve kültürümüzü yaşatmak için çalışmalar yürütüyoruz. 2017 yılında NG Koleksiyon’u açarak çok güzel bir işe imza attık, özellikle gençlerimiz için geçmiş ile gelecek arasında köprü kurduk. 76 bin parçadan oluşan koleksiyonumuz; antik çağlara ait objelerden klasik otomobillere, Osmanlı sultanlarının özel eşyalarından orjinalleri dünyaca ünlü müzelerde sergilenen Avrupa porselenlerine, Kütahya çinilerinden Dolmabahçe ve Topkapı Sarayı porselenlerine kadar uzanan çok zengin bir tarihi içinde barındırıyor. Kütahya’mıza ve diğer yörelerimize ait geleneksel kıyafetlerin bulunduğu bölümümüz, ayrıca Kütahya yaşam kültürünü anlatan bölümlerimiz var. Ben, NG Koleksiyon’un bu konuda herkese örnek olmasını istiyorum. Bizler, ulusal değerlerimizi ve kültürel mirasımızı yaşatmak, gelecek nesillere aktarmak zorundayız. Ve bence herkes bu bilinçle hareket etmeli.

İş hayatında rol modelinizin babanız olduğunu biliyoruz. Babanızla çalışmak size neler kattı, ondan neler öğrendiniz?

Babam Nafi Güral’ın; ekip çalışmasına önem veren bir şirket politikasını benimsemesi, etik değerlerden ödün vermeyen tavrı, vizyon sahibi olması, bilgiye ve insana sonsuz değer vermesi kariyer hayatım boyunca kılavuzlarım oldu.

Babanızın hiç aklınızdan çıkarmadığınız deyim yerindeyse kulağınıza küpe yaptığınız öğütleri neler? Bizimle paylaşır mısınız?

Aslında hayata dair her şeyi babamdan öğrendim diyebilirim. Babamın her sözü benim için bir öğüt ve hayat dersi oldu.

Kısaca değinmek gerekirse;

*Önce kendimi sevmemi, kendisi ile barışık insanların tüm insanları seven mutlu topluluklar oluşturduğunu,

*Empati yapmamı, disiplinli ve özverili olmamı,

*İş dünyasında keşkelerin yer almadığı,

*Düşünmeden atılan her adımın, söylenen sözün hesabının verilmesinin kolay olmadığı,

*Güne erken başlamanın işe bereket getirdiği ve yorulmadan çalışmamız gerektiğidir.

Sizin için bir aile şirketi olması dışında Kütahya Porselen markası ne ifade ediyor?

Kütahya Porselen, “Türkiye’nin milli porselen markasıdır.”

Bu köklü şirketi en doğru anlatan kelimeler hangileri?

Bizi anlatan en doğru kelimenin “emek” olduğunu düşünüyorum. Eğer emek yoksa üretim de başarı da olmaz.  Ve tabii ki bunun yanında özveriyi unutmamak gerekir. Ben ve çalışma arkadaşlarım markamız için, hiçbir fedakârlıktan kaçınmadan çok çalışıyoruz. Daha sonra Türkiye’nin milli porselen markası Kütahya Porselen’i anlatan “Lider, başarılı, öncü” gibi o kelimeler kendiliğinden doğuyor.

Pozisyon ve meslek alanı fark etmeksizin. Sizce kadınlar iş dünyasına neler katıyor?

İyi insan ilişkileri, kuvvetli iletişim, ekip çalışmasına yatkınlık, duygusal zekâ ve empati kabiliyeti gibi nitelikler kadınların en önemli özelliklerinin başında geliyor. Bir kadın iş dünyasında istediği her şeyi başarabilir. Bence bunu kadın ve erkek olarak ayırmak da yanlış olur. Günümüzde kadınlar da erkekler de istedikleri işleri yapıp o işte başarılı olabilirler. Ve her iki cinste iş dünyasına aynı katma değeri sağlayabilirler.

İş hayatında kadına pozitif ayrımcılık yapılması konusunda neler düşünüyorsunuz?

Pozitif ayrımcılık, iş yaşamından tam anlamıyla kaldırılmalı. Kadınların, saygınlığını artırabilmeleri ve kendi ayaklarının üzerinde durabilmeleri için iş hayatında daha fazla rol sahibi olmaları gerekiyor. Sadece erkeklerin çalıştığı ve kazandığı bir ülke ne kadar gelişebilir ki? Hep birlikte omuz omuza vererek çok çalışmalıyız. Mustafa Kemal Atatürk’ün, bu konuyu çok güzel ifade eden bir sözü var. “Bir toplum aynı amaca bütün kadınları ve erkekleriyle beraber yürümezse ilerlemesine, uygarlaşmasına teknik imkân ve bilimsel ihtimal yoktur.”

İş hayatına yeni atılacak gençlere özellikle de hemcinslerinize ne gibi tavsiyelerde bulunabilirsiniz?

İş hayatına atılacak gençlere ve kadınlarımıza ilk tavsiyem asla pes etmemeleri.  Hayatta başarılı olabilmenin ilk adımı başarısız olmaktır. Zamanla o başarısızlıklardan ders alarak, daha çok çalışarak ve en önemlisi hayal ederek yola devam etmek gerekir. Ancak tüm bunları yaparken de referans hayat hikayelerine bir göz atmak gerekir. Yaşam tahmin ettiğimiz kadar uzun değil. Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok. Tecrübelerden istifade etmek en hızlı yöntem olabilir.   

Sektörünüz ve iş dünyası nasıl bir 2018’i geride bırakmaya hazırlanıyor?

2018’in son aylarında ekonomik anlamda Türkiye olarak bazı zorluklar yaşadık. İş dünyası olarak konkordato diye yeni bir kelimeyle tanıştık. Bazı şirketler hemen pes ettiler. Ben, bu noktada sizlere şirket olarak zorluklarla nasıl başa çıktığımızı anlatmak isterim. Ne olursa olsun, biz kriz lafını hiç kullanmıyoruz. Tüm şirketlerimizde böyle bir prensibimiz var. Bu durumların düzelmesinin tek yolu moral bozmamak, üretmek ve ürettiklerini satabilmektir. Bizim de 7 gün 24 saat üretim yapmamız gerekiyor. Eğer fırınları durdurursak bir daha verimli bir şekilde harekete geçirmemiz 6 ay sürüyor. Bizim öyle bir riski göze almamız söz konusu bile olamaz. 2018 yılında çok çalıştık, 2019 yılında da çok çalışacağız.

Kütahya Porselen 2019’dan neler bekliyor?

2018 yılında olduğu gibi 2019’da da porselen sektöründe, yepyeni koleksiyonlarımız ile trendleri belirleyeceğimize inanıyorum. Kütahya Porselen ailesi, yurt içinde ve yurt dışında pek çok fuara ve festivale katılmaya devam edecek. 2018 yılında çok özel ödüller kazandık. Eminim ki, birbirinden özel tasarımlarımız, yine en iyi ödüllere layık görülecek. Kütahya Porselen, 2019 yılında Türkiye ekonomisine değer katmaya devam edecek. Kısaca belirtmek gerekirse, yeni yıldan beklentilerimiz çalışmalarımıza hız kesmeden devam etmek ve her zaman başarılı işlere imza atmak.

Sizin başarılı bulduğunuz, örnek aldığınız iş kadınları kimler?

Ben bu anlamda isim vermeyi uygun bulmuyorum. Ancak çevremdeki her kadının en iyi özellikleri örnek alıyorum. Başarı, kariyer, yardım severlik vb. gibi.

Seramik bölümünü bitirmiş olmanızın üst düzey yöneticilik yaparken size ne gibi avantajlar sağladığını düşünüyorsunuz?

Bugün çok severek ve anlayarak yaptığım bir iş kolunda üst düzey yönetici olarak çalışmak benim için çok büyük bir avantaj. Sanırım ülkemizde birçok gencimiz bu şansa sahip olmadan, eğitimleri ile mesleklerini paralel yürütemeden iş yaşantısına atılıyor.

Porselen yapısı gereği narin bir materyal. Porselenle çalışmanın en keyifli yanları neler?

Porselen beyazlığı ve şeffaflığı ile özel bir ürün. Tüm üretim aşamalarında hassas ve titiz çalışmak gerekiyor. Üzerindeki desenleri, zarif formuyla benim için porselenle çalışmak bir nevi sanat. En güzel yanı da, hayalinizdekileri porselene yansıtabiliyorsunuz. Aynı resim yapmak gibi. Burada tuvaliniz porselen. Tasarım aşamasında insana huzur veren, bittiğinde kendine hayran bırakan bir eser çıkartıyorsunuz ortaya. Bu yüzden ben keyif alarak çalışıyorum.

Kütahya Porselen sektörün önemli oyuncularından biri olarak belirleyici olma kısmında nasıl bir rol oynuyor?

Bizim çalışma ilkelerimizden biri de, ne yapıyorsak yapalım o işte ‘‘ya ilk ya da en iyi olmak.’’ Bu doğrultuda porselen sektöründe fark yaratan ürünler tasarlıyoruz. Kimse de olmayan ürünleri üretiyoruz. Doğal olarak da yaptığımız özgün işler sektörde trend oluyor.

Kütahya Porselen, dünya porselen sektöründe nasıl bir yere sahip. Biraz anlatır mısınız?

Kütahya Porselen, önemli yatırımlarla kendisini sürekli yenileyerek Avrupa’nın sektörde 300 yılda vardığı noktaya 30 yılda ulaşmış bir şirket. Şu anda 70’den fazla ülkeye ürünlerimizi ihraç ediyoruz. Cruise gemilerinden tutun da herhangi bir kıtada gittiğiniz restoranda Kütahya Porselen’le karşılaşabilirsiniz. Aynı zamanda şirket olarak daima inovasyon ve teknolojinin peşindeyiz. Hayata geçirdiğimiz birçok ürünlerimiz ile ilklere imza atıyor ve dünyanın neresine giderseniz gidin bir benzerini daha bulamazsınız. Bu nedenle, dünya porselen sektöründe trendleri belirleyen markalardan biriyiz demek yanlış olmaz.

Güzel sanatlara her zaman ilgi duyduğunuzu söylüyorsunuz. Seramik eğitimi de aldınız. Bu eğitimi almasaydınız güzel sanatların hangi alanıyla ilgilenmek isterdiniz?

Sanata karşı her zaman ilgim oldu. Sanat insanın duygu ve hayal dünyasını zenginleştirir.  Boş kaldığım zamanlarda yazı yazmayı çok seviyorum.  İnsanın kendisini en iyi şekilde ifade ettiği, belki de kendini bulduğu sanat dallarından biri olan edebiyat alanında eğitim alabilirdim. Ancak eğitimim olmamakla birlikte babam Nafi Güral’ın hayatını anlatan bir kitap yazıyorum.

Kütahya Porselen Türkiye’nin en değerli 100 markasından biri. Siz ve kardeşleriniz babanızdan aldığınız bayrağı bir yere kadar getirdiniz. Sizden sonraki jenerasyonun bu başarıyı sürdürebilmesi için neler yapıyorsunuz?

Çocukluğumda yaz dönemlerini diğer kardeşlerimle birlikte fabrikada geçiriyordum. Babam Nafi Güral sayesinde iş yaşamına dair sürekli yeni şeyler öğrendim. Şimdi de çocuklarım yaz dönemlerinde fabrikaya gelerek işlerin nasıl yürüdüğünü öğreniyorlar. Onlara elimden geldiğince yardımcı oluyorum ve işleri şimdiden öğreniyorlar diyebiliriz. Ve çok istekliler gelecekte bu şirkette çalışma konusunda.

“Nefes almak “ölmemek” içindir. Yaşamak için başka şeyler yapmak lazım” diye güzel ve anlamlı bir söz takıldı son zamanlarda dilime. Siz yaşamak için neler yapıyorsunuz?

Evet, yaşamak sadece nefes almak değildir. Ben yaşadığım müddetçe kendimi her konuda geliştirmeye çalışıyorum. Öğrendiklerimi veya bildiklerimi sevdiklerim ile paylaşıyorum. İnsanlara yardım etmek, onlara tecrübelerim doğrultusunda yol göstermek beni mutlu ediyor. Bence zaten yaşamak paylaşmaktır. Aynı zamanda ne mutlu ki bana, mükemmel bir eşe ve çocuklara sahibim. Ailemle olduğum zamanlarda yaşadığımı ve yaşamın ne kadar değerli olduğunu daha iyi anlıyorum. 

Çok sayıda sivil toplum kuruluşuna üye olduğunuzu destek verdiğinizi biliyoruz. Sosyal sorumluluk projelerinde, derneklerde gönüllülük esasına dayalı olarak çalışmanın size kişisel anlamda neler kattığını düşünüyorsunuz?

Hiç tanımadığım ve bilmediğim insanlara yardımım dokunduğunda empati ve fedakârlık duygularım daha da gelişti. Bu projeler sayesinde çok fazla insan da tanıdım, onların kederlerine ortak olmaya çalıştığım zamanlar oldu. Hatta bazılarıyla abla, kardeş gibi olduk. Birbirleriyle bağlantısı olmayan insanların güzel amaçlar için bir araya gelebiliyor olması çok güzel ve anlamlı.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz.
Lütfen isminizi giriniz