Yazdan kalma güzel bir günde oyuncu Gözde Duru’yla kentin atmosferiyle bize derin bir nefes aldıran Paşa Çiftliği’ndeki Manej Cafe’de buluştuk. Ortak arkadaşımız Hande Gençosman’ın da eşlik ettiği güzel bir fotoğraf çekimi gerçekleştirdik. Pandemi sürecinde iş insanı Gökçe Belge’yle 5 yıllık evliliğini bitirmesine rağmen Bursa’dan ayrılmayan Gözde Duru’yla kariyerini ve hedeflerini konuştuk. Oyunculuğa ilk başladığı günleri “Kırmızı pabuçlu bir genç kızdım” diyerek anlatan Gözde, Cahit Sıtkı Tarancı’nın “yolun yarısı” dediği yaşlara hızla ilerlerken kendisini “Sivri topuklu bir stiletto” olarak tanımlıyor.
Röportaj/Fotoğraflar: Akın GÜLER
Mekan: Manej Cafe
Saç: Serhat Uludere
Makyaj: Ülker Azizova
Kıyafetler: Günce Küçük, La Shine Butik
Teşekkür: Hande Gençosman, Mesil Aysu, Cahit Canko Aysu
Gözde merhaba, Paşa Çiftliği’ndeki Manej Cafe’deyiz. Burada buluşmamız tesadüf değil iyi bir binici olduğunu ve hayvan sever olduğunu biliyoruz. O yüzden fotoğrafları da bu mekânda çekmek istedik. Biraz senden dinleyebilir miyiz hayvanlarla olan dostluğunu?
Merhaba, at binmek benim için 2012 yılında “Al Yazmalım” dizisine başladığımda Bursa’da başlamıştı. Boş zamanlarımda biniyordum. Ardından aralıklı olarak da hep bindim. Son iki yıldır daha sıkı biniyorum. Benim kendimi özgürleştirdiğim bir alan. Bir canlı ile bir olmak, tek beden olmak inanılmaz bir şey bunu sağlayabileceğiniz tek canlı at diye düşünüyorum.
Bu yaz pandemi’den sonra iki film çektiğini biliyoruz, biraz filmleri anlatır mısın?
Evet ilki “Vefk-i cin sekar” bir korku filmi ve ilk başrolüm. Diğer film ise “Bir Umut” filmi. Yönetmeni Umut Köreken, festival filmi.
Radyo TV okumak başından beri istediğin bir şey miydi?
Aslında konservatuar okumak istemiştim. Sonra kendimi sinema-tv’de buldum (gülüyor)
Kariyerini oyuncu olmak üzerine mi kurgulamıştın en başından beri?
Evet en başından beri oyuncu olmak istemiştim. Hayalim ve idealim hiç değişmedi. Bunu için uğraştım, çalıştım. Çok şükür şansımda yaver gitti ve sektöre girmiş oldum.
Oyuncu olmasaydın ne olmak isterdin?
Sanırım sinema akademisyeni olurdum. Bir şekilde yine filmlerin içinde olmak.
5 yıldır Bursa’da yaşıyorsun, alıştın mı bu şehre?
Evet benim keyfim yerinde. Şehirlerden çok insanlara bakıyorum aslında.
Canlandırdığın karakterler arasında seni en çok etkileyen hangisiydi?
Hiç biri desem ayıp eder miyim (gülüyor) Şaka tabii ki hepsi aynı oranda aslında, aralarından sıyrılan bir karakter henüz çıkmadı.
Birlikte kamera karşısına geçmek istediğin hayalini süsleyen/yerli yabancı oyuncular kimler?
Aslında hayal ettiğim bir kaç oyuncu ile bir arada çalışma fırsatı buldum, Cem Yılmaz gibi. Türk üstadlardan bir kaç kişi daha var, umarım bir gün yollarımız kesişir. Hayalimi süsleyen tek oyuncu da Cate Blanchett.
Pandemi ve karantina süreci seni nasıl etkiledi, ruhunda ve bedeninde ne gibi değişiklikler fark ettin?
Hayatım baştan aşağı değişti. Ama bunun pandemiyle çok alakası yok sadece bu döneme denk geldi. 5 yıllık evliliğimizi bitirme kararı aldık. Pandemi bende bu süreçle devam etti.
Oyunculuğa ilk başladığın yıllardaki Gözde’yle bugün artık deneyim kazanmış Gözde arasında ne gibi farklılıklar gözlemliyorsun. Geçen zaman sana, oyunculuğuna neler kattı?
Çok fazla değişim. Başlarken kırmızı pabuçlu bir genç kızken şimdi, sivri topuklu bir stiletto’yum. Büyüyoruz, öğreniyorum, törpüleniyoruz. Bu mücadelenin içinde kendimize bir yer bulmaya çalışıyoruz. Yapılan hatalara gülüyoruz. Ah be, keşke gibi cümleler akıllardan geçiyor.
Kısa film, dizi ve uzun metraj. Hangisini diğer ikisine göre daha fazla seviyorsun, neden?
Uzun metraj tabii ki. Nedeni çünkü sinema, çünkü perde (gülüyor)
Şu ana kadar setlerde yaşadığın en ilginç olay neydi, bir anıyı bizimle paylaşır mısın?
Karakomik filmler 2 Deli’yi çekiyoruz. Ben hemşireyi oynuyorum. Elim kesildi sahnede küçük bir kesik, o esnada sette “Gözde hanımın eli kesilmiş” diye kulaktan kulağa laf gidiyor. Sette bekleyen acil yardım ekibi var. Bir anda ellerinde ilk yardım çantaları ile sete geldiler “Eliniz kesilmiş” diye. Oysaki küçücük bir şeydi. Ama dilden dile büyünce komik bir anıya döndü.
Sürekli ertelediğin, yapılacaklar listende yer alan fakat bir türlü zaman ayıramadığın ama ilk fırsatta yapacağın neler var?
Şuan aklıma gelen pek bir şey yok aslında çünkü ben erteleyen biri değilim genelde aklıma düşen şeyi hızlıca gerçekleştirmek isterim.
Bu aralar neler yapıyorsun?
At biniyorum, köpeğimle çok vakit geçiriyorum ve influencer’lık işlerime koşturuyorum. Senaryo okuyorum.