Ressam Banu Sağnak’ın “Dönüşüm” sergisi Teşvikiye’de yer alan Art Connection by Banu Sağnak iletişim atölyesinde düzenlenen özel bir davetle açıldı.
ZEYNEP ÖNAL
BANU SAĞNAK ERTEN – ÇAĞATAY ERTEN
ÜMRAN ARSLAN – METE ARSLAN
BURCU KARAGÖZ
Küratörlüğünü Uluslararası Leonardo da Vinci Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Bekdemir’in yaptığı “Dönüşüm” sergisi, davetlilerden yoğun ilgi gördü. Melis Sökmen, Perihan Akı, Selda Gamzeli, Bahar Okyar, Dr. Seran Göçer, Zeynep Önal, Müge Karamızrak, Pınar Simon, Ebru Yolver, davete katılan isimler arasındaydı. Banu Sağnak ve eşi Çağatay Erten, konuklarla yakından ilgilendiler.
Banu Sağnak’ın gözlük markası Eye Connection’ın geri dönüştürülmüş malzemelerden oluşan William serisinden ilhamla çalıştığı resimlerinde, hem sürdürülebilirlik hem de ruhsal yenilenme teması ön plana çıkıyor. Sanatçı, izleyiciyi yalnızca bir resim sergisine değil, kendisiyle karşılaşabileceği bir içsel aynaya davet ediyor. Sağnak, “Bilgeler sanatın ruhu yansıttığını söyler. Benim için bu ayna sadece sanatçının ruhunu değil, bakan kişinin iç dünyasını da görünür kılar” diyor.
“Dönüşüm” Sergisi: Yeniden Doğuşun Hikâyesi
Tüm bu birikim ve içsel süreç, “Dönüşüm” başlığı altında yeni bir bütünlük kazanıyor. Aralık ayı boyunca ziyaret edilebilecek sergide 17 eser yer alıyor. Keşişler, çocuk figürleri, ruhu temsil eden soyut yansımalar ve Atatürk portreleri serginin ana omurgasını oluşturuyor. Sürdürülebilirlik ise serginin merkezindeki temalardan biri. Sanatçı, artık kullanılmayan büyük reklam baskılarını dönüştürerek üzerine yeni eserler üretiyor. Böylece hem malzeme hem de düşünce düzeyinde yenilenmenin mümkün olduğuna dikkat çekiyor. “Her şeyin yeniden hayat bulabildiği bir çağdayız; bu sergide bunu hissettirmek istiyorum” diyor Sağnak.
EBRU YOLVER, SELDA GAMZELİ
MELİS SÖKMEN
DR.SERAN GÖÇER
PINAR SİMON
MÜGE KARAMIZRAK
SELDA GAMZELİ
Son Mesaj: “Neşenizi Koruyun”
Ressam Banu Sağnak, sergiye dair son sözlerinde izleyicilere anlamlı bir çağrıda bulunuyor: “Kötülüğü iyiye dönüştürmek mümkün. Bizi inciten şeylerle savaşmak yerine onları dönüştürmeyi seçelim. Öfkeyi, kırgınlığı, yokluğu… Hepsinin içinden yeniden doğmak mümkün. Ne olursa olsun neşenizi yitirmeyin; dönüşümün özü orada gizli. Her eserimde kendinize dair yeni bir yansıma bulmanız dileğiyle…”
